Aydınspor Teknik Direktörü Recep Özçelik, görevde bulunduğu 20 günlük süreci ve Güzeltepe karşılaşmasını değerlendirdi. Kendi sahalarında oynadıkları Güzeltepe FK maçındaki mağlubiyetin bahanesi olmadığını belirten Özçelik, takımın sahada beklenen mücadeleyi ortaya koyamadığını söyledi.
Maça coşkulu ve baskılı başlamaları gerekirken hem topa sahipken hem de savunmada durağan kaldıklarını ifade eden Özçelik, rakibe yeterince temas edemediklerini ve bu nedenle oyunun kontrolünü alamadıklarını dile getirdi. Göreve geldiğinden bu yana oynanan dört maç arasında hücumda en az pozisyon ürettikleri karşılaşmanın Güzeltepe maçı olduğunu vurguladı.
İkinci yarıda risk alıp sistem değişikliğine gittiklerini ancak istenilen pozisyonları yine bulamadıklarını söyleyen Özçelik, hücum oyuncularının mücadeleci yapısının üretkenlik konusunda takımı zorladığını belirtti. Savunmada çok fazla pozisyon vermediklerini ancak basit hatalar sonucu yedikleri gollerle mağlubiyetin geldiğini aktardı.
Bir haftada üç maç oynamanın ve dar kadro yapısının takımı olumsuz etkilediğini kaydeden Özçelik, sakatlıklar ve takımdan ayrılan oyuncular nedeniyle rotasyon yapamadıklarını, yorgunluğun da Güzeltepe maçında net şekilde hissedildiğini ifade etti.
Özçelik yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Güzeltepe mağlubiyetinin mazereti olmayacağını düşünüyorum. Kendi sahamızda oynamanın avantajı ile coşkulu, baskılı başlamamız gerekirken hem top bizdeyken hem de top rakipteyken çok durağan bir şekilde oynadık. Rakibe temas konusunda da zayıf kalınca oyunun kontrolünü bir türlü elimize alamadık. Geldiğim günden beri oynadığımız dört müsabaka içerisinde özellikle ilk yarı performansı olarak hücumsal anlamda en az pozisyon ürettiğimiz müsabaka oldu. İkinci yarı hem risk aldık hem de sistem değişikliğine gittik lakin yine istediğimiz pozisyonları maalesef bulamadık. Hücum oyuncularımızın daha çok yıpratıcı, mücadeleci stillerinin olması üretkenlik konusunda bizi zorluyor. Savunma anlamında ise rakibe çok fazla pozisyon vermesek de çok basit bir pas hatası sonrası ilk golü, geldiğim günden beri üzerinde durduğumuz bir pozisyonda ise istemediğimiz bir uygulama yapılınca ikinci golü kalemizde gördük. Kalan sürede baskı kurmamıza ve birkaç pozisyon bulmamıza rağmen gol atamadık. Bir haftada üç maç oynadığımız için takımla çok fazla çalışma fırsatı da bulamadım bu sebeple tam olarak neler istediğimi veya sistemsel taleplerim konusunda çok fazla aşama kaydedemedik. Geldiğim günden beri hem darbeye dayalı sakatlıklar yaşamamız hem de takımdan ayrılan oyuncularımızın olması dar olan kadro derinliğimizi iyice daralttı. Bu sebeple üç maç haftasının son maçı olan Güzeltepe maçında rotasyon yapma fırsatı bulamadım. Yorgunluk belirtileri bu maçta kendini göstermiş oldu.”
“OYUNCULAR VERDİKLERİ MÜCADELENİN KARŞILIĞI OLMADIĞINI ANLADIKLARI İÇİN…”
“Bu sezon, Bölgesel Amatör Lig’in üçüncü lige çıkma ve küme düşme statüsünün değişmesi tüm takımları iddialı hale getirdi. İlk beş takımın üçüncü lige çıkmak için play-off oynayacak olması sebebiyle hiçbir takım küme düşme potası olan, son dört takım arasında kalmak istemiyor. Bu da her maçı ve her puanı değerli hale getiriyor. Bir kardiyolog gibi oyuncuların motivasyonunu artırmak ve istediğimiz şeyleri onlara ulaştırmak için kalplerine girilmesi gerektiğini biliyor ve bunun için de hem antrenmanlarda hem de sosyal yaşantıda mesai harcıyorum. Geldiğimiz noktada oyuncularımız, verdikleri mücadelenin bir karşılığı olmadığına inanmaya başladığı için motivasyonları düşmüş durumda. Bu oyunda, fiziksel performans kadar mental performans da önemli. % 80 performansla başarı elde edemezsiniz bütün enerjinizi sergilemeniz gerekir. Bütün enerjimizi sergileyemediğimiz için mağlubiyet kaçınılmaz oldu. Bu oyun, kazananların iyi, kaybedenlerin kötü olduğu bir tüccar zihniyetine dayandırılamaz. İçinde güzellik de olmak zorunda. Oyuncularımız maalesef bu güzellikle pek tanışamamışlar. O sebeple dirençleri kırılmış gibi. Umarım bundan sonraki süreçte hem puan veya puanlar olarak hem de manevi olarak güzelliklerle tanışırlar, tanışırız…”
“SANKİ EN KÖKLÜ ŞEHİR TAKIMI DEĞİL, YENİ KURULMUŞ EN ALT KÜME TAKIMIYMIŞIZ GİBİ”
“Bazı günler, Aydın şehrinin en köklü en başarılı takımı değil de yeni kurulmuş en alt kümenin takımıymışız gibi hissettiğimiz olaylarla karşılaşıyoruz. Artık hepimizde böyle durumlara karşı antikor oluşmaya başladı. Bu, bu şehir için çok üzücü bir durum.
Bundan sonraki süreçte ne olacağını inanın bende bilmiyorum bildiğim tek şey; şuan kulüp ile ilgilenen sportif direktörümüzün, taraftarlarımızın, kulüp çalışanlarımızın ve futbolcularımızın çok büyük fedakarlık yaptıkları. Bu zor zamanda görevden kaçmayarak onların yaptığı fedakarlığa ve mücadeleye bende katkı sunmaya çalışıyorum. Bu, hiç de kolay olmuyor. Antrenörlük yapmak yerine bir spor psikoloğu gibi oyuncuları motive etmeye çalışıyorum. Bu da asıl işimiz olan fiziksel ve taktiksel gelişimin önüne geçiyor. Yani sağlıklı antrenörlük yapacak ortam maalesef yok.”
“BU TAKIMIN SAHAYA ÇIKMASI İÇİN ÇOK ÇABA GÖSTERİLİYOR”
“Gidişat düzelmez ise belki devreye kadar belki de birkaç gün daha çalıştıktan sonra bende kenara çekileceğim. Bu takımın sahaya çıkması için saha dışında çok fazla çaba sarf edildiğini herkesin bilmesini isterim. Şehir olarak küme düşmek istemiyorsak gerekli desteğin verilmesi gerekiyor. Belki yeni bir yönetim, yeni yönetimin yapacağı takviyeler belki de yeni bir teknik ekip ile hedefe ulaşılabilir. Yoksa işler iyice zorlaşacak.” (KAMİL KAZANKAYA)
























ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.