
Aydın’da yaşayan vatandaşlara, “Toplum en çok neye duyarsızlaştı?” diye sorduk. Vatandaşların çoğu ahlaki değerlerin kaybolduğunu, saygı ve sevgi bağlarının zayıfladığını, özellikle kadın cinayetlerine karşı toplumsal duyarsızlığın arttığını dile getirdi.
“KADIN CİNAYETLERİ NORMALLEŞTİRİLDİ”
Kadın cinayetlerinin gündelik bir haber haline geldiğini ve toplumun bu duruma alıştığını söyleyen bir kadın vatandaş, şunları söyledi:
“Kadın cinayetleri diyebilirim. Gerçekten bir duyarsızlık var. Sessiz kalınıyor. Her gün farklı farklı kadınlar seslerini duyurmaya çalışıyor ama bu çok normalleştiriliyor. Göz ardı ediliyor. Yapan kişiler tutuklanıyor belki ama ceza yok, caydırıcılık yok. Bu da adaletsizlik duygusunu büyütüyor.”
“TOPLUM HER ŞEYE DUYARSIZ”
Bir diğer vatandaş ise genel bir duyarsızlaşmadan söz etti. Toplumun doğaya, hayvanlara, insanlara karşı bile duyarsız hale geldiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Toplum artık her şeye duyarsız. İnsanlığa, hayvanlara, doğaya... Hangisini sayayım? Toplumun duyarlı olduğu hiçbir şey kalmadı. Herkes robot gibi. İnsanlar yürüyüp duruyor ama neden yürüdüğünü bile bilmiyor. Dert ekmek olmuş, başka bir şey değil. Toplumun sorunu olduğunu bile fark etmeyen bir hal içindeyiz.”
“İNSANLAR BİRBİRİNE GÜVENMİYOR”
Röportaj sırasında söz alan bir vatandaş da insan ilişkilerindeki bozulmaya dikkat çekerek şunları söyledi:
“İnsanlar birbirine değer vermiyor. Artık biriyle tanışırken ilk sorumuz ‘Ne iş yapıyorsun, ne kadar kazanıyorsun?’ oluyor. Karakterine değil, cebine bakıyoruz. Bu da toplumsal yozlaşmanın bir başka boyutu. Para insanlığın önüne geçmiş durumda.”
“SAYGI VE AHLAK KALMADI”
Özellikle gençler üzerinden eleştiri getiren bir başka vatandaş ise, toplumdaki saygı eksikliğine vurgu yaptı:
“Yeni nesil saygısız. Ahlaki yozlaşma başladı. Örfler, adetler kayboldu. Aile yapısı bozuldu. Toplumun temeli aile, o da çözülünce her şey dağılıyor. Büyükler artık önemsenmiyor, küçüğünü bilen yok. Herkes internete gömülmüş. Komşuluk yok, selam yok.”
“TOPLUM SORUNLARINA SESSİZ KALIYOR”
Ekonomik kriz ve siyasal baskıların toplumu susturduğunu belirten bir vatandaş, “Son zamanlarda baskılardan ve ekonomik krizden dolayı insanlar ses çıkaramıyor” dedi.
Bir başka vatandaş da aynı noktaya dikkat çekerek şunları söyledi:
“Toplum sorunlarını bilmiyor artık. Yürüyüp duruyoruz, ama ne için? Bilmiyoruz. Günlük yaşam derdiyle boğuşuyoruz, ekmek kuyruğuna giriyoruz. Ama bu hale nasıl geldik, kimse sormuyor.”
“GELECEKTEN UMUTSUZLUK HÂKİM”
Toplumun geleceğine dair kaygı taşıyan bir başka vatandaş ise cumhuriyet değerlerine sahip çıkılması gerektiğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Demokrasi, cumhuriyetin ilkeleri... Bunlar artık önemsenmiyor. Gelecekten emin değilim. Mustafa Kemal'in emanet ettiği değerlerden uzaklaşıyoruz. Ama yine de umudumuz Atatürk'ün gençliğinde. Başka güvencemiz kalmadı.” (SELİME AYDEMİR)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.