AyFm 100.5

Yağmurun kıymetini bilmek

Yaz aylarında hepimiz aynı manzaraya alıştık artık…

Aydın’da, İzmir’de, Türkiye’nin dört bir yanında barajlar alarm veriyor. Tarımsal sulama kısıtlanıyor, bazı bölgelerde zorunlu su kesintileri uygulanıyor. Çiftçi tarlasını, vatandaş musluğunu düşünüyor. Kuraklık her yıl biraz daha yaklaşıyor; toprak susuz, hava yanık, gözler göğe çevrili.

Ve nihayet o beklenen yağmurlar geliyor…

Fakat “rahmet” diye beklenen yağışlar bu kez felakete dönüşüyor.

Bir yanda suya hasret kalan tarlalar, diğer yanda bir anda bastıran sağanakla sürüklenen hayvanlar, evler, arabalar… Şehirleri su basıyor, yollar trafiğe kapanıyor. Bir damlasına muhtaç olduğumuz su, kontrolsüz aktığında can alıyor.

Bu tablo bize bir gerçeği haykırıyor:

Biz suyu yönetemiyoruz.

Oysa bu ülkenin her yağmur damlasına ihtiyacı var.

Yağmur suları yapılacak baraj ve göletlerde depolansa, hem boşa akmaz hem de felakete dönüşmez. Kurak mevsimlerde tarımda, içme suyunda, sanayide kullanılabilecek kaynaklara dönüşür. Bu sadece mühendislik değil, geleceğe yatırım meselesidir.

İklim değişikliği artık uzak bir senaryo değil; kapımızın önünde. Bilim insanları önümüzdeki yılların daha sıcak ve daha kurak geçeceğini söylüyor. O hâlde her bir damlayı tutmak, değerlendirmek zorundayız.

Yağmurun kıymetini bilmek, sadece şükretmekle değil; onu akılla, planla ve sorumlulukla yönetmekle olur. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.