Kalp rahatsızlıkları, çağımızın en sinsi ve en ölümcül hastalıklarından biri haline geldi.
Bir gün önce hatta bir saat önce görüştüğünüz, konuştuğunuz bir dostunuzun, arkadaşınızın ani ölüm haberini alabiliyorsunuz.
Kalp rahatsızlıklarına bağlı ölüm sebeplerinin moda tabiri ise genellikle “pıhtı attı” oluyor.
Geçtiğimiz pazartesi günü, benim kalbim de ufak bir yoklama çekti.
Aydın Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisi’nden ambulansla sevk edildiğim Aydın Devlet Hastanesi Koroner Yoğun Bakım Servisi’nde, bir gün gözetim altında tutuldum.
Bir gece de serviste tedavi gördüm.
Doktorum, birkaç gün daha hastanede kalmam gerektiğini söylese de, ısrarım üzerine taburcu edildim.
Seyahat edebilirdim ama ritim bozukluğu nedeniyle araç kullanmam yasaktı.
Kurucuları arasında yer aldığım ve Yönetim Kurulu’nda Kurullardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini üstlendiğim Türk İnternet Medya Birliğimizin (TİMBİR), günler öncesinden planlanmış Erzincan Toplantısı vardı.
Rahatsızlığımı bahane edip gitmemek yerine, aksine sağlığıma da iyi geleceğini düşünerek, taburcu olduğum günün ertesi sabahında yola çıktık.
Yaklaşık 13 saat yolculuğun ardından Sivas’a ulaştık. Orada bir gece dinlendikten sonra üç saatlik yolculukla Erzincan’a vardık.
Erzincan’da yoğun bir programla dolu dolu iki gün geçirdik.
7.9 büyüklüğündeki 1939 depreminde tamamen yerle bir olan, 1992’de kurulduğu yeni alanda 6.8 büyüklüğündeki depremle bir kez daha yıkıma uğrayan Erzincan’ın, son 30 yılda yeniden nasıl ayağa kalktığını gördük.
Yıkıldıkça yeniden ayağa kalkmayı başaran Erzincan, bugün sadece Doğu Anadolu’nun değil, ülkemizin en gözde şehirlerinden biri olmayı başarmış.
Valisi, belediye başkanı, rektörü, bürokratları, sanayi ve ticaret odası başkanı, diğer meslek odalarının ve sivil toplum kuruluşlarının başkan ve yöneticileri, Erzincan için canla başla çalışıyor.
Merhum Valimiz Recep Yazıcıoğlu’nun ruhu, adeta şehirde yaşıyor ve yaşatılıyor.
Nüfusunun yaklaşık yüzde 30’u Alevi inancına sahip olmasına rağmen, hiçbir ayrıştırma, ötekileştirme yok. Halk birbirini kucaklamış. Son bir yılda hiç evden hırsızlık ve adam öldürme olayı yaşanmamış.
Huzurlu bir Erzincan’da huzurlu iki üç gün geçirmek, bize de huzur verdi, iyi geldi.
Bizim Aydın’da şehrin içinde yapamadığımız tesisleri, adamlar 3 bin 300 metre yüksekliğe sahip Ergan Dağı’nda yapmış.
Girlevik (Çağlayan) Şelalesi, Erzincan’a ayrı bir değer katıyor.
Şehrin kuzeyinde belediyenin yaptığı devasa mesire alanı, Esentepe’deki tesisler, eski adı Cimin olan Üzümlü’de çeşmelerden maden suyunun aktığı Ekşisu’daki tesisler de görülmeye değer.
Bizim Aydın’da 230 derece sıcaklığa sahip jeotermal kaynaklarla başaramadığımızı, Erzincanlılar 40 derecelik ısıyla başarmış ve kışın en sert geçtiği bir bölgede seracılıkta da marka olmuş.
Erzincan’ın ve ilçelerinin sayılabilecek daha birçok güzelliği ve özelliği var. Sivas’tan sonra TRT’ye en çok eser kazandıran ikinci il olması gibi.
Erzincan’ın belki çözüm bekleyen birçok sorunu da vardır. Benim gördüğüm irade ve inanç, yıkıldıkça yeniden ayağa kalkmayı başaran bu şehir onların da üstesinden gelir.
Erzincan’da, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Alparslan Bayraktar’a, Aydın’daki jeotermal sorununu iletme fırsatı buldum.
Ergan Dağı’nda, 30 yıl önce Aydın için önemli çalışmalara imza atan Eski TEDAŞ Müdürümüz, Aras Elektrik Genel Müdürü Fikret Akbaş ile karşılaşmak da kalbime çok iyi geldi.
TİMBİR heyetimizi en iyi şekilde ağırlayan tüm Erzincanlılara, yürekten teşekkür ediyorum.
Bana ilaç gibi gelen, “iyi ki de gitmişim” dediğim bu kusursuz organizasyonun mimarı, TİMBİR Yönetim Kurulu Üyemiz ve Doğu Anadolu Bölge Başkanımız Selçuk Özdemir’e, değerli eşi Yasemin ablamıza ve evlatlarına, ayrıca şükranlarımı sunuyorum.
Genel Başkanımız Dr. Süleyman Basa başta olmak üzere birlikte görev yapmaktan büyük onur duyduğum yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımıza ve eşlerine, can Azerbaycan’dan gelen dostlarımıza, “Kardeşliğin Şehri Erzincan’da” kardeşçe ve samimice geçirdiğimiz her an için teşekkür ediyorum.
Gidiş dönüş yaklaşık 35 saat direksiyon sallayarak, beni böylesine önemli ve anlamlı programdan mahrum bırakmayan eşim Selma hanıma da, minnettarlığımı ifade ediyorum.
Deli Engin’in Erzincan Meydanı’nda Genel Başkanımız ve bizler için ettiği duaya, inşallah sizler de mazhar olun.
Kendinize ve kalbinize iyi bakın.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.