AyFm 100.5
Canlı Dinle
  • 19 Haziran 2025, Perşembe

HADSİZLİK HELALİ HARAM YAPAR...

Haddi aşmak, "İzin verilen veya makul olan sınırların ötesine geçmek, ölçüyü kaçırmak veya herhangi bir husustaki aşırılık" olarak tarif edilir...

Allah'ın insanlar için koyduğu sınırları, kuralları, emir ve yasakları ihlal etmek ise hadsizliğin en büyüğüdür...

Haddi aşmak denilince çoğunlukla olumsuz ve kötü şeylerde aşırılığa kaçmak anlaşılır. Oysa ki olumlu ve güzel şeylerde de hadsizlik mümkündür ve bunlar da her hadsizlik gibi zararlı ve kötüdür...

Örneğin güzel bir huy olan 'şefkatli ve merhametli olmak' yerinde ve kararında olduğunda iyi iken, ölçüsüz, yersiz ve yanlış kimseye karşı uygulandığında ise kötüdür. Merhamette haddi aşmak faydadan çok zarar getirir. Hadsiz merhamettten maraz doğar ve zalime merhamet mazluma zulümdür. Bu nedenle, merhamette ölçü hem merhamet edilenin hem de başkalarının iyiliğini gözetmek olmalıdır...

Şefkat ve merhamet duyguları baskın olan yöneticilerin gerekli olan cezaları terk etmesi durumunda kötülerin, fesatçıların ve zorbaların emellerine ulaşmaları daha da kolaylaşır ve ceza korkusuyla sağlanan toplum düzeni masum insanlar aleyhine bozulur...

Öte yandan, Rabbimiz tarafından insanlara bahşedilen şefkat duygusu Onun merhametinin bir tecellisi olduğundan, hadsizlik edip hiçbir surette Allah'ın merhametinden daha fazla şefkat ve merhamet gösterilmemelidir. Mesela Firavun'a, Nemrud'a, zalim, kafir, hain ve siyonistlere merhamet edilmez, edilmemelidir...

Zümer Suresi 53'üncü Ayette Allah'ın bütün günahları bağışlayabileceği, ancak kendisine ortak koşulmasını affetmeyeceği vurgulanır ki, bu da merhametin de bir sınırının olduğunun göstergesidir. Kısacası, Allah’ın rahmetinden fazla rahmet hadsizliktir...

Şefkat ve merhametin zıddı ise sertlik ve kabalıktır. Bu kötü huyun baskın olması halinde suçlulara verilecek cezalar hakkında haddin aşılması ve suçsuzların da cezalandırılması gibi olumsuz bir durum ortaya çıkar. Bu da dost olanların düşman hale gelmesine ve samimi kimselerin birbiri hakkında suizan etmesine yol açar...

Unutulmamalıdır ki cezayı kaldırmak af, hakkıyla uygulamak adalet, hadsiz uygulamak ise zulümdür...

İşlenen kabahat ve suçlarla ilgili öncelikli ve asıl olan bağışlamaktır. Eğer suç ya da kabahat bağışlanamayacak türden ise, haddi aşmadan ve ölçülü bir biçimde cezalandırmak lazım gelir. Aksi taktirde, ceza vermek yerine zulüm yapılmış olur.

Bu bağlamda, Cehennem hiçbir kimse için zulüm değil, amellerin tam karşılığı ve bire bir cezası iken, Cennet de güzel ve iyi amellerin karşılığında Allah'ın bir lütuf ve mükafatıdır...

Güzel huylardan biri de cömertliktir...

Lütufkar olmak manasına gelen cömertlik, kararında olduğunda övülmeye layık iken, haddin aşılması durumunda yerilmeye ve kınanmaya müstahaktır.

Cömertlikte haddi aşmak, kişinin kendi ihtiyaçlarını ve geleceğini düşünmeden elindeki her şeyi başkalarıyla paylaşması veya başkaları için harcamasıdır. Cömertliğin aşırısı israftır ve israf da haramdır.

Filozoflardan biri “İsrafta hayır, hayırda ise israf yoktur” demiştir...

Aşırı cömertlik toplumda dengesizlik ve haksızlıklara neden olabileceği gibi, insanların başkalarına bağımlı hale gelmesine de yol açabilir...

Cömertliğin sınırını en güzel ve en özet biçimde şu söz anlatmaktadır;

Eve lazım olan camiye haramdır...

Öte yandan Devleti yönetenler başta olmak üzere, bütün yöneticiler kendilerine emanet edilen para ve diğer imkanların dağıtımında hadsizlik yapmayıp, konulan sınırlara riayet etmelidirler. Kaynakların hadsiz ve cömertce harcanması israf olup, bu suretle hazine ve bütçe zayıflar, Devlet de bundan zarar görür...

Cömertliğin zıddı cimrilik ve eli sıkılıktır...

Cimrilik, malı veya parayı gerekli olduğu yerde harcamaktan kaçınma ve eldeki imkanları başkalarıyla paylaşmaktan çekinme durumudur...

Cimrilik, Allah'ın en sevmediği huylardan biridir. Allah'ın cömertleri gece gündüz ibadet eden cimrilerden daha çok sevdiğine ilişkin pek çok hadis bulunmaktadır. Bu hadislerden birinde ise "Haddi aşmamak şartıyla, Allah katında cömert bir cahil, cimri alimden daha üstündür, çünkü cimrilik en ağır hastalıktır" denilmektedir...

Cimrilikte aşırılık, kişinin yalnızlaşmasına, çevresiyle ilişkilerinin bozulmasına ve manevi huzursuzluk yaşamasına neden olur...

Son sözü Yüce Kitabımız söylesin:

“Ey îmân edenler! Allâh’ın size helal kıldığı güzel ve temiz şeyleri kendinize haram etmeyin, haddi aşmayın. Çünkü Allah, haddi aşanları sevmez” (Mâide, 87)

Esen Kalın... 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.