Derler ki:
“Eğer azlığın, az olanın kıymeti olmasaydı;
bir kaşık yoğurtla bir kazan süt mayalanmazdı.”
Ne kadar doğru bir söz, değil mi?
Bir düşün…
Hayatta da aslında “bir kaşık yoğurt” gibidir bazı insanlar.
Azdırlar belki, ama varlıkları koca bir hayatı mayalar.
Bugün etrafımız kalabalık.
Listeler dolu, sohbetler sanal, gülüşler filtreli…
Ama içten, dürüst, saf yürekli insan sayısı azaldı.
Azaldıkça da, o birkaçı daha da kıymetli oldu.
Bir bakıyorsun, kalabalık sofralarda bile yalnız hissediyorsun.
Bir bakıyorsun, bir kişiyle oturup çay içmek;
saatlerce sustuğun hâlde anlaşılmak kadar iyi geliyor.
İşte o insan, senin hayatının mayasıdır.
Çünkü bazen bir insan, yüz kişiden daha çok ısıtır içini.
Herkesi tutmak, herkese yetişmek zorunda değilsin.
Bir kaşık yoğurt gibi olan insanları bul yeter;
seni anlayan, yargılamayan, eksik yanını tamamlamaya çalışan o azınlık…
Onlar varsa, hayatın tadı hep yerinde kalır.
Koca dünyada binlerce insan tanırsın,
ama biri gelir — sade, sessiz, kendi halinde —
ve seni yeniden “insan” yapar.
İşte o zaman anlarsın;
çoğalmak sayıyla değil, ruhla olur.
Bir kazan sütü mayalayan o bir kaşık yoğurt gibi…
Az ama gerçek olanlar, seni de, hayatı da güzelleştirir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.